2019'un Eylül ayında neler olduğunu hatırlıyor musunuz? Bir bienal tanıtımı olarak 7. kıta temsilcisi bir çöp adamı İstanbul'a getirdiler. Bu haber ile hayatlarımıza yeni bir kavram girdi: 7. Kıta. Peki, 7. Kıta neden bu kadar gündemde? Gelin beraber bu sorunun cevabını bulalım. 7. Kıta diye anılan alan Hawaii ile Kaliforniya arasında oluşan Büyük Pasifik Çöp Alanı'dır. Bu çöp alanı yaklaşık 1.500.000 kilometre kare yüzölçümüne sahiptir. Düşünsenize bu çöp adasına 2 tane Türkiye sığdırılabilir! Bu çöp adasının temeli toplam 1.8 trilyon mikro ve makro plastik parçalardan oluşuyor. Bu adanın varlığı 700'den fazla canlı türünü tehdit etmekte. Her yıl bir milyon deniz kuşu buradaki plastik parçaları besin sandığı için yaşamını yitiriyor.
Bir göz önünde bulundurun. Bir grup sizin evinize günlük olarak çöp getiriyor ve siz bu çöpün içerisinde yaşamak zorunda kalıyorsunuz. Bu, şu an bir sürü deniz canlısının yaşadığı durum. İşin en acı kısmı ise bu çöp alanının dünyamız üzerindeki tek çöp adası olmaması. dünyamızda bunun gibi 4 çöp alanı daha var ve tahminlere göre okyanuslardaki plastik atık kütlesi, 2050 yılında bütün deniz canlılarının kütlesine eşit olacak!
Peki ya biz bu çöp adalarından okyanuslarımızı nasıl kurtarabiliriz? Bu konuda büyük kuruluşların ve devletlere düşen görev ile bizlere düşen görev çok farklı. Bizler içimizde bu konuyla ilgili duyarlılığımızı yayabiliriz ve yaşam tarzlarımızı daha az plastik içerecek şekilde düzenleyebiliriz. Örneğin pet şişeden su içmek yerine cam şişeden su içmek biraz pahalı olabilir ama kurtaracağınız canlılar için paha biçilemez. Peki, bu meselede büyük organizasyonlara ve devletlere düşen görev nedir?
7. kıtanın oluşması bütün dünya için korkunç bir yaşama kapı aralandığının resmidir.Çözüm olarak birileri değil hepimiz bu durum karşısında savaşmalıyız.